Herşey gerçekten anlamsız ve gelişi güzel olsaydı o zaman bu sorunun kendisi anlamsız olurdu. ‘Yaşamın amacı nedir?’. Fakat pratikte bazen çok açık olarak görülmese de her şeyin bir sebebi olduğunu deneyimleriz:
“Mutfağı kim böyle dağınık bıraktı?” (birisi yaptı)
“Ben değil.” (Ben olduğumu kabul etmek istemiyorum)
“Neden?” diye sormak bizim birşeylerin arkasında bir amaç olduğunu kabul etmemize yatkınlığımızı gösterir ve bir bilinç (ya da kişi) amacın arkasındadır.
Bir keresinde gazetecenin birisi Şrila Prabhupada’ya yaşamın amacı hakkında sorar ve Prabhupada’nın hızlı cevabı şu şekildedir: “Hayatın amacı keyif almaktır.”
anandamayo ‘bhyasat
(Vedanta-sutra 1.1.12, Srimad-Bhagavatam 9.24.58, Purport)
Bizim spiritual doğamızın gerçek amacı zevki aramaktır. Herkesin yaptığı da budur. Vedalar yaşamın amacı hakkında detaylıca bilgi verir: Krişna, Yüce Hoşlanıcı tüm sebeplerin sebebidir ve sınırsız keyifli ilişkiler içine girmek için kendisini limitsiz olarak yayar. Kirşna’nın yaptığı budur.
Eğer keyif almak istiyorsak, temel olarak iki yol vardır:
1) Ben merkezli yaklaşım
2) Mutlak Hakikat merkezli yaklaşım
İkinci yolda nihai bir yaratıcı ve yönetmeni kabul ederek, nihai amaç ile uyum içinde hareket etmeye bhakti-yoga; gerçek spiritual yaşam denir. Bunun sonuçları gerçekte sonsuz keyiftir.
Birinci yolda Tanrı kavramı ve nihai amaç yoktur ya da herşey benim hakkımdadır ve herşeyin benim istediğim şekilde olmasını ümit etmek vardır. Bunun sonucuda kısa surely mutluluklar ve sona erdiğinde depresyonlar kaçınılmazdır. Bu materyalistik yaşamdır.
Bu konu hakkında dahafazla bilgi için İngilizceniz var ise şu linke tıklayabilirsiniz: Bhagavad-gita, Chapter 15, verse 7 Veya bana ulaşarak Türkçe Bhagavad-Gita edinebilirsiniz.
Seviglerimle,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder