Salı, Ağustos 31, 2010

Krişna Vadisi

Krişna Vadisi'nden sevgiler! Macaristan'dan yazıyorum. Krişna Vadisi (Krishna Valley) ya da New Vraja Dhama Macaristan'da iyi bilinen turist merkezi Balaton Gölü'ne 30 km uzaklıkta, 250 hekantardan fazla yüzölçümüne sahip, tipik bir orta Avrupa kırsal alanında kurulmuş, harika bir doğaya sahip bir köy. Bu proje manevi öğretmenim Sivarama Swami Maharaja önderliğinde 1993 yılında hayata geçirilmiş. Köyün nüfüsunu oluşturan yaklaşık 150 kişinin, otuzdan fazla aile ve yirmi çocuktan meydana geldiği bilinmekte. Yakın dostlarımız Gaura Sakti Prabhu ve Adi Radhika Mataji 2 güzel kızları ile birlikte bu köyün sakinlerinden. Ayrıca, Gaura Sakti Prabhu Macarsitan'daki komüniteye başkanlık görevini de sürdürüyor.
Bu köye ayrıca New Vraja Dham denmesinin sebebi; spirituel dünya olan orjinal nektar okyanusu Vraja'nın bu dünya üzerindeki tezahürü olmasıdır. Buradaki mabede kutsal suretlerinde Şri Şri Radha Syhmasundara murtileri ev sahipliği yapmakta.
Burayı her ziyaret edişimde içimi tarifi mümkün olmayan bir mutluluk kaplıyor. Bugün manevi öğretmenim ile kısa bir konuşma yapma fırsatı da yakaladım. Perşemde günü Janmastami (Krişna'nın dünya üzerinde beliriş günü) festivalini hemen arkasından da manevi öğretmenimin gurusu, aynı zamanda Iskcon kurucu açaryası Şri Şrimad Şrila Prabhupada'nın doğum gününü kutlayacağız. Bu sebeple köyde hazırlıklar sürerken bir yandan müthiş aktiviteler devam ediyor.

Salı, Ağustos 17, 2010

İzmir

Gectigimiz haftasonu Izmir'deki adanan arkadaşlarımızın deveti üzerine onları ziyarete gittik. Yolculuğumuz araba ile Istanbul Yenikapı deniz otobusü durağında sabah 07:30'da başladı. Sağolsun Rohini Mataji hazırladığı praşadamlar ile (Tanrı'ya sunulmuş saf vejetaryen spritüel yiyecekler) yol boyunca bizi besledi. Yolcuğumuz gerçekten çok keyfili geçti. Kırkağaç'ta kavun almak için durduğumuzda çok eğlendik. Altın dişli Mustafa Amca'dan hem kavun aldık hem de yöre hakkında bilgiler. Köylerimizin insanı ne kadar sade ve alçakgönüllü bir yaşam sürüyor tekrar deneyimlemiş olduk. İzmir'e 13:30 gibi varmıştık. Engin prabhu bizi Balçova yakınlarında bir yerden aldı ve evlerine götürdü. Daha önce sadece internet aracılığı ile olan komünikasyonumuz olmasına rağmen birbirimizi görünce sanki onlarca yıldır birbirimizi tanıyormuşcasına hemen kaynaştık. Ortak paydada Krişna ve Şrila Prabhupada'nın spritüel olunca hiçbir şey gerçekten uzak değil. Engin, Madhu Madhavi Mataji (Meryem) ile bir yıl önce tanışmış. Hemen evlenmeye karar vermişler. Engin'in tatlı annesiyle birlikte çok güzel bir çekirdek aile oluşturmuşlar ve evlerinde harika bir spritüel atmosfer mevcut.
Madhu Madhavi mataji Rohini mataji ve Hemalata'yı görünce çok sevindi çünkü üçüde Rusça'yı ana dili gibi konuştukları için derin bir sohbetin içinde buldular kendilerini. Bizim için hazırladıkları praşadamları onurlandırdık hep beraber. Sonrasında sohbetimize devam ettik. Akşam üzeri İzmir'in sıcak havasının etkisi biraz azaldığında hep beraber İnciraltı'nda yürüyüşe çıktık. 
Ertesi gün, kahvaltıdan sonra güzel bir kirtan yaptık. Kritan sanskritçe bir kelime olup, kelime anlamı tekrar etmektir. Bizim yaptığımız kirtan uyugulaması maha mantranın harmonyum, mrdanga ve karatal gibi müzik aletleri eşliğinde tekrarlanarak söylenmesi şeklidedir. Vaişnava geleneğinde ana uygulamalardan birisidir. Bhagavad gita 9.14'te Krişna şöyle der: "Önümde eğilerek büyük bir azim ve kararlılıkla daima benim yüceliklerimi zikreden büyük ruhlar, adanmışlıkla sürekli Bana ibadet ederler."

Uzun zamandır görmediğim ve hep aklımda olan Gaura Nitai murtilerini İzmir'de görmek benim için çok hoş bir sürpriz oldu.
Seyahatin en zor tarafı ayrılık vakti geldiğinde oldu. Tabii ki bunun uzun süreli bir ayrılık olmamasını temenni ettik veda ederken.

İzmir yatra ki Jaya!

Salı, Ağustos 03, 2010

Dualarımız Minik Padma ile...

Pazar günü aldığımız üzücü haberle sarsıldık. Macaristan'dan Radha Krişna Prabhu gönderdiği mailde Gaura Sakti Prabhu ve Adi Radhika Mataji'nin yeni doğan kızları Padma'nın kalp damarlarının yerinin ters olması nedeniyle pazartesi günü ameliyat olacağı yazıyordu. Doktorlar Padma'nın doğumununun 14. saatinde durumun farkına vararak minik Padma'yı hemen kardiyoloji bölümüne sevk ederek makineye bağlamışlar.
Guru Maharaj Sivaram Swami hastanede minik Padma'yı ziyaret etmiş. Krişna Vadisi ve Dünya'nın dört bir yanında adananlar Padma için dualar ettiler, oruç tuttular ve kirtanlar yaptılar. Biz de Padma'nın iyileşmesi için tüm samimiyetimizle bu zincire katıldık.

Bugün aldığımız haberler sevindirici idi. 8 saat süren ameliyat gayet başarılı geçmiş ve minik Padma şu anda 48 saat sürecek yoğun bakım ünitesinde kontrol altında. Damarlar normal yerine oturtulmuş durumda. Şimdi minik bedeninin vereceği tepki bekleniyor. Kritik süreç devam ediyor fakat eğer bir terslik olmazsa yarın  minik Padma yoğun bakımdan çıakacak ve eğer herşey yolunda giderse 2 hafta sonra da hastaneden çıkacak. Dualarımız sizinle sevgili dostlarımız!

Pazar, Ağustos 01, 2010

Deniz, Kum, Güneş ve Adananlar

Şrimad Bhagavatam 4.30.34 yorumunda Şrila Prabhupada adananların birlikteliğinin önemini teyit eder ve bizi bir adananın hareketleri hakkında aydınlatır:

"Saf bir adanan bir başka saf adananla bir anlık birlikteliği cennetsel gezegenlerde yaşamaktan ya da Brahman parıltısında birleşmekten daha üsütün görür. Bu maddi dünyada tekrarlanan doğum ve ölüm dögüsüne mahsur yaşayanlar için en üst seviyedeki ihsan saf adananlarla birlikteliktir. Kişi böylesi saf adananları aramalı ve onlarla birlikte kalmalıdır. Bu, kişiyi maddi dünyada yaşasa bile tamamıyla mutlu kılacaktır. Krişna Bilinci hareketi bu amaç için başlatılmıştır. Maddesel olarak fazlaca etkilenmiş bir kimse bu hareketin avantajını kullanarak bununla yakınen ilgilenebilir. Bu şekilde maddi dünyanın kafası karışmış ve yılmış sakinleri adananların birlikteliğinde en yüksek mutluluğu bulabilir.”

Bunaltan Istanbul sıcaklarında kendimizi bir anda Büyükada'da sahil kenarında bulduk. Istanbul'un kargaşasından çok uzaklardaymış gibi görünen ama bir o kadar da yakın mesafedeki Büyükada ziyaretimiz başından sonuna kadar çok keyfiliydi. Çünkü güneş, sahil, deniz zaten çok güzeldi bir de buna adanaların birlikteliğini ekleyince deymeyin keyfimize. :)